Loading

UYKU SERSEMİ- HAKAN BIÇAKÇI DerİN KESKİNER

Hakan Bıçakçı 1978’de İstanbul’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini İstanbul’da tamamladıktan sonra 1996 yılında üniversite eğitimi için Ankara’ya gitti. 2001’de Bilkent Üniversitesi İktisat Bölümü’nü bitirerek İstanbul’a döndü.

Bıçakçı, edebiyatta Kafka, sinemada David Lynch; ayrıca günlük hayattan, haberlerden, popüler tabirle “sokaktan” ve sıkı takipçisi olduğu sosyoloji kitaplarından ilhamlar alarak, fantastik, gerilim ve korku türünde eserler yazdı.

İlk romanı Romantik Korku 2002’de yayımlandı. Çeşitli dergi ve gazetelerde edebiyat, sinema, popüler kültür konulu yazıları ve öyküleri yayımlandı.

Yayımlanmış Kitapları; Rüya Günlüğü (roman, 2002), Boş Zaman (roman,2003), Apartman Boşluğu (roman, 2008), Karanlık Oda (roman,2010), Ben Tek Siz Hepiniz (öykü,2011), Doğa Tarihi (roman, 2014), Hikâyede Büyük Boşluklar Var (öykü, 2015), Otel Paranoya (resimli öykü, 2017), Uyku Sersemi (roman, 2017), İki Rüya Dokuz Gerçek (resimli novella, 2019), Normal Nefes Almaya Devam Edin (öykü, 2019).

Kaynak: Ana Sayfa. (2019, November 29). Retrieved June 02, 2020, from https://www.hakanbicakci.com/

Hakan Bıçakçı'nın 2017'de yayınladığı romanı Uyku Sersemi, kitabın ana karakteri Kahraman'ın gittikçe anlamsızlaşan hayatını ele almakta. İstanbul'daki tarihi ve önemli yerlere odaklanan, bir şehir rehberi yazmak isteyen Kahraman'ın ziyaret ettiği tüm eski İstanbul mekanları tek tek kapanmakta ve Kahraman yavaş yavaş bunalıma girmektedir. Bunalıma girmesinin bir nedeni de Taksim'deki evinin mahallesinde bitmek bilmeyen kentsel dönüşümdür. Kentsel dönüşümün de insan üzerindeki etkilerini ortaya koyan Bıçakçı; “Uyku Sersemi” ile günümüz İstanbul’una ve hızla dönüşen şehirde sıkışıp kalan, bunalan, kaybolan insanlara yakından bakıyor.

"Son birkaç yıldır devasa bir şantiye alanına dönen mahallemin girişindeki, yakında yıkılacağını tahmin ettiğim duvarda birbirinden ironik kırmızı harflerlerle "Kentsel Dönüşüm muhteşem olacak!" yazıyordu." (sayfa 26) Kentsel dönüşümün sebep olduğu gürültülerin, Kahraman'ı oldukça etkilemesi, kırmızı harflerle yazan yazıyı asla yansıtmamakta ve onu ironik hale getirmektedir.

"Ben kitaba yeni bir bölüm ekledikçe, bir önceki bölüm buharlaşıyordu." (sayfa 83) Bir şehir rehberi yazmaya çalışan Kahraman'ın görüştüğü ve rehberine eklemeyi düşündüğü mekanların tek tek kapanması, aslında tarihi İstanbul'un yok olması...

"Ömrümü geçirdiğim semtte kaybolmak sinirlerimi altüst etmişti sabah sabah. Evin içinde kaybolmak kadar acayip bir his."(sayfa 11)

"İnşaat gürültüsü tüm iştahıyla baş ağrımı azdırıyordu." (sayfa 135)

"Üzerinde adımın yazdığı mezar taşı geldi gözümün önüne: Kahraman Kara. Mezarımın üzerinde asfalt çalışması vardı." (sayfa 142) Giderek kendi benliğini kaybeden Kahraman, korku dolu hayallerinde zihnine işleyen inşaat gürültülerine yer vermektedir.

“İstanbul deyince aklıma bir masal gelir /Bir varmış, bir yokmuş”. -Bedri Rahmi Eyüboğlu (sayfa 177)

Uyku Sersemi'ni heyecanla okudum. İstanbul'un sokaklarını, mekanlarını okumanın verdiği zevk ve Bıçakçı'nın akıcı üslubuyla sanki bir vapur seyahati... İstanbul'a hayran, biraz gergin ve telaşlı... Bir insanın hayallerine ulaşamaması ile birlikte sevdiği insanları kaybederek anlamsızlaştırdığı hayatı...Ve okurken fark ettiniz mi? Bu sadece Kahraman'ın kayboluşu değil, hepimizinki birer birer, buna dahil koskoca İstanbul tarihi...