***TEDU KÜTÜPHANE SUNAR OCAK 2017/SAYI 2

MUTLU YILLAR ! :)

HOS GELDİN 2017...

MUTLU, SAGLIKLI, HUZURLU, BARIS DOLU BİR YIL GECİRMEK DİLEGİYLE...

2016 yılında .... daha nicelerine 42.832 erisim !
TASINDIK!

Tarih : 15 Kasım 2016

Olay : D blok 3. ve 4. kat kütüphanelerinin hizmete girmesi

Akademik dönem çalışma saatlerimiz

D blok hafta içi- hafta sonu 09:00-23:00

B blok hafta içi 09:00-18:00 hafta sonları kapalıdır.

Tatil döneminde her iki kütüphanemizde hafta içi 09:00-18:00 saatleri arasında açık olup, hafta sonları hizmet vermemektedir.

KÜTÜPHANE DE NELER OLUYOR?

Mamak Vehbi Dinçerler İlkokulu'na öğrencilerimizden Rüya Arısoy ve İlkim Bolçay'ın kurduğu çok kültürlü kütüphanenin açılışında "Okul kütüphaneleri nasıl olmalıdır, kütüphane alışkanlığı kazandırılmasında öğretmenlerin rolü nedir?" konulu bir sunum yaptık.

D blok kütüphanede fotokopi, çıktı ve A4 kağıt hizmeti vermeye başladık.

Cambridge Journals Online/WILEY Online Library aboneliklerine devam !

2012'den bu yana raflarımızda yerini alan People, The Economist, National Geographic gibi severek okunan dergilerimizin abonelikleri yenilendi.

300 adet kitap, eylül-aralık ayları arasında kütüphane koleksiyonumuza katıldı.

Ders kitapları artık her iki kütüphanede de mevcut.

Kütüphanemiz artık 4 kişi:) yeni çalışma arkadaşımız: Enes Çelik.

FOTOKOPİ MAKİNESİ NASIL KULLANILIR?

Fotokopi makinesini kullanmak için öncelikle G blok -1. kattaki kırtasiyeden ya da D blok 3. kattaki ödünç bankosundan bir kereye mahsus 10 tl (5 tl kart bedeli-5 tl kartın içine yüklenmiş olan bakiye) ödeyerek fotokopi kartı almanız gerekmektedir. Kartınızı kullanarak fotokopi makinasından yararlanabilirsiniz. Biten bakiyelerinizi, yine kırtasiyeden yükleyebilirsiniz.

Ayrıntılı bilgi için lütfen kütüphaneciye sorun.

Kütüphane olarak fikir ve isteklerinizi önemsiyoruz.

Kütüphanemizde görmek istediğiniz kitaplar için bizimle iletişime geçip, kitap istek formu doldurabilirsiniz.

BİZ BU AY BUNLARI ÇOK SEVDİK !

Stefan Zweig, çok geniş bir psikoloji birikimini eserlerinde bütünüyle kullanmış ender yazarlardandır. Onun dünya edebiyatında bir biyografi yazarı olarak kazandığı haklı ünün temelinde de bu özelliği, yani yazarlığının yanı sıra çok usta bir psikolog olması yatar. Satranç, Zweig'ın psikolojik birikimini bütünüyle devreye soktuğu bir öyküdür ve bu öykünün baş kişileri, tamamen yazarın biyografilerinde ele aldığı kişileri işleyiş biçimiyle sergilenmiştir. Zweig ölümünden hemen önce tamamladığı birkaç düzyazı metinden biri olan Satranç'ı kaleme aldığı sırada, karısı Lotte Zweig ile birlikte göç ettiği Brezilya'da yaşamaktaydı. Satranç'ta da, olay yeri olarak New York'dan Buenos Aires'e gitmekte olan bir yolcu gemisini seçmiştir. Bu gemide tamamen rastlantı sonucu karşılaşan üç kişi: yeni dünya satranç şampiyonu Mirko Czentovic, sıradan bir satranç oyuncusu olan anlatıcı ve bir zamanlar çok usta bir satranç oyuncusu olan, ama hayli zamandır satrançtan uzak kalmış bulunan Dr. B., öykünün aktörleridir. (Tanıtım bülteninden)

Afro-Amerikan edebiyatının gelişmesinde ve görünür kılınmasında büyük katkısı bulunan Nobel ve Pulitzer ödüllü yazar Toni Morrison, Amerika'da köle ticaretinin palazlandığı 1600'lü yılların sonuna çeviriyor bu kez gözünü; insan hayatının hiçe sayıldığı, özgürlüğün bir kavram olarak bile düşünülemediği bir dönemde, sefalet içindeki yolculuklara ve pazarlıklara konu olan insan bedeninin hayatla, doğayla ve kendisiyle ilişkisine odaklanıyor. Her şeye rağmen kendini gerçekleştirme adına tutunacak bir dal bulan kadınların dünyasıyla, efendi ile köle, ticaret ile tarım, özgürlük ile kâr arasında ikiye ayrılan erkeklerin dünyası bir çiftlikte çakışıyor. Dini, kültürel, bölgesel, mezhepsel farklılıklar ve insanlığın kölelikle ilişkisi panoramik bir biçimde sunularak tablo tamamlanıyor. Morrison, beyazların insanı dahi ticari bir unsur olarak gören sınırlı dünyasında ister çiftliğin hanımı, ister hizmetçi ya da köle olsun, hep yan rollere itilen kadınların iç çelişkilerinin, arzu ve sevgiyle mücadelelerinin etrafında masalsı ama bir o kadar gerçek bir hikâye anlatıyor. (Tanıtım Bülteninden)

Bu akşam da bilmem ne düğün salonundayım. Yemekli davet var. Her zamanki gibi çelengimizi önceden gönderdik, uygun saatte de yerimizi aldık… İçerisi çok kalabalık. İstanbul'da en çok sayıda kendilerinin olduğunu iddia eden bilmem nerelilerin dayanışma gecesi yapılıyor. Uzun masalara karşılıklı oturmuş, yemek yiyen, konuşan, öpüşen orta yaş ve üzerinde erkekler doldurmuş ortalığı. Kalın bıyıklı, koca kafalı bir yerel sanatçı sazıyla bir şeyler çalmış, sonra da ara vermiş, dinleniyor… Sahnedeki takım elbiseli, beyaz gömlekli, enine çizgili bordo kravatlı, kel kafalı, ortadan uzunca boylu, heyecanlı adam kim? Benim tabii ki. Pazarlıklar, imaj operasyonları, anket dümenleri… Bağlamalar, ayarlamalar, gecelere katılmalar, "yukarıya" ulaşmaya çalışmalar… Oy ve ilişki peşinde delidolu bir uğraş… İnsana aklını yediren bir takıntı… Arada, hayat ve anlam muhasebesi ve kırık bir aşkın tamirine dair solgun bir ümit… Küçük ve büyük siyasetin deveranlarını, ikbal hesaplarını bütün hararetiyle anlatan trajikomik bir novella. Ercan Kesal'ın bilinen sahiciliğiyle, sıcak üslubuyla… (Tanıtım Bülteninden)

Radyonun sesi duyulmaz, bağ evinin ışığı görünmez olunca ara ara duyulan kesik inlemeler geldi kulaklarına. Fikret korktu. Bok vardı gecenin bu saatinde bu saçmasapan şeylere kalkışacak, hem de iki şişe büyüğü gözünün yaşına bakmadan bitirmişken. Sesi Hilmi de fark etti. "Hocam, bu hayvan inlemesi mi, birileri iş mi tutuyor yoksa bağlık arasını bulmuş da?" diye sordu. Hocam diyerek ikisini de ortalamaya çalışmıştı. "Baykuştur," dedi Koço. "Bazı baykuşlar böyle inler gibi ses çıkarır, korkmayın," Hilmi bozuldu, "Yok Üstat, korktuğumuzdan değil de, olmadık bir şeye denk gelmeyelim şimdi gece vakti. Bangır Bangır Ferdi Çalıyor Evde ve Olduğu Kadar Güzeldik kitaplarıyla sevdiğimiz Mahir Ünsal Eriş, bu kez bir romanla, başka bir dil deniyor. Sesleri, hatıraları, tesadüfleri, yeşil ve alabildiğine geniş fındık bahçelerini, deniz kıyısını, ipince ipeksi dantelleri, pervaneleri, hasreti, haseti, heba edilmiş yılları… Kör kuyuları, bir nakkaş gibi birbirine teyelleyerek hikâyeleri, ay karanlığını, defineleri, haritaları işliyor; yavaş yavaş anlatıyor üstelik, gülerek kıkırdayarak, kıpır kıpır… Uzakta, bozkırın ortasında, bir kayısı bahçesinde birileri kafa çekip, tütün sarıyor… Dünya Bu Kadar, çarpa çarpa geceye ışıl ışıl hikâyeler bırakıyor. Yeni roman, işte gökyüzü… (Tanıtım Bülteninden)

Londra'da yaşayan, Yüksek Divan Aile Hukuku Dairesi'nin en başarılı ve ünlü hâkimlerinden Fiona Maye, özel hayatındaki kriz karşısında çaresizdir: Kocası Jack onu genç bir kadın için terk etmektedir. Fiona tam bu sırada kendini Adam Henry davasının hâkimi olarak bulur. On yedi yaşında bir lösemi hastası olan Adam, tedavisi için elzem olan kan naklini günah olduğu gerekçesiyle reddetmektedir. Onun kişisel haklarına saygı göstermekle bu hakları çiğneyerek hayatını kurtarmak arasında kalan Fiona, bir sonuca varabilmek için Adam'la görüşmeye karar verir. Bu görüşme ikisinin de hayatını değiştirecektir. (Tanıtım Bülteninden)

Pırıl pırıl ışıyan Türkçesiyle Hasan Ali Toptaş, Kuşlar Yasına Gider'de romancılığına yeni bir boyut katıyor: anlatmıyor, söylemiyor; nefeslendiriyor. Kadirşinas otlarının mırıltısını, of dememenin ilmini, eldeyken kıymetini bilmenin erdemini, ömürden giden günlerin sabrını okudukça zihnimiz, gönlümüz havalanıyor. "Babalar, alınlarımıza yazılmış yalnızlıklardır" sözü yankılanıyor kulaklarımızda. Kuşlar Yasına Gider; atların koşması kadar doğal, kaleme iç çektirecek kadar merhametli bir roman. (Tanıtım Bülteninden)

**bültenle ilgili öneride bulunmak, görüşlerinizi belirtmek için bizimle iletişime geçebilirsiniz
  • melek.oz@tedu.edu.tr
  • merve.cetinkaya@tedu.edu.tr
  • enes.celik@tedu.edu.tr

Credits:

Created with images by terren in Virginia - "Snow" • benbrown1 - "Christmas Snowman 2" • MonikaP - "school book know" • CurtisMmedia - "paper stack white" • Unsplash - "seating chair seats" • Unsplash - "books pages story"

Made with Adobe Slate

Make your words and images move.

Get Slate

Report Abuse

If you feel that this video content violates the Adobe Terms of Use, you may report this content by filling out this quick form.

To report a Copyright Violation, please follow Section 17 in the Terms of Use.